Anasayfa
Bismillahirrahmanirrahim..
Bu Paylaşımımda Deism.com Adında ki Sitenin İddialarına
’ın İzniyle Biiznillah Ve İnşaAllah Cevap Verilecektir. İnşaAllah Bu Batıl Fikriyatın İddialarını Yalan ve Çarpıtmalarına Yanıt Verilecektir...
Denilmiş ki :
El Cevap: Deizm’in Topluma Bize Ve Bana Ve Sana Sunacağı Pek Çok Şey Olduğu Bir İddiadır !.. Çünkü Nasıl ki Her Malın Bir Alıcısı Vardır Aynen Öylede Her Fikrin Her Düşüncenin Her Yaşam Şeklinin Bir Çıkışı, Bu Çıkışa Bağlı Alıcısı Veya Kabul Edenini Bulmak Mümkün Olmaktadır. Ama Bu Onların ”Doğru Bir Yaşantı Veya Bakış Açısı” Olduğunu Veya “ DostDoğru Bir Yolda ” Olduğunu Göstermez !... Size Bir Takım Şeyler de Suna Bilir Ama Acaba Bu Sizin Aradığınız Olabilir mi? İçinizdeki Boşluğu Ve Soru İşaretlerini Giderebilir mi?...
Mesela; Bu Gibi Sapık Ve Sapkın İnançların Veya Tarikatların Farklı Coğrafyalarda Ve Farklı Bölge Ve Zaman Dilimlerinde “Akıl Ve Mantık Ve Bilim Ve Hatta Özgürlük ” Gibi Söylemlerle (Tatlı İçine Saklanmış ZEHİR Gibi ) Ortaya Çıkıp Hak Din Olan Kur-an’ı Kerim Ve İslam’ı İnkar Ettiğini Ve Yalnızlık Ve Arkadaş Daveti Ve Fakirlik Ve Para Ve Merak Ve Pek Çok Veler Gibi Sebeplerle Taraftarda Topladığını Bunu Yaparken de; Taraftarlarını Kendilerine Bağımlı Hatta Köle Haline Getirebilmek İçin Çeşitli Yöntemlere Başvururlar, “Taraftarlarını Bağımlı Yapmak İçin Beyin Yıkama, Ferdi Ve Grup Terapileri, Psikoterapileri, Uyuşturucu Bağımlılığını Yaygınlaştırma, Gençliğin Cinselliğe Olan Zaafından Yararlanma Ve Eğlenceye Teşvik Etme Özgürlük Veriyoruz Eşitlik Adalet İstiyoruz Gibi Söylemlere Ve Yöntemlere Başvurduklarını” Sizlerde Görebilirsiniz...
Ama Gelinen Noktada İse Ne Yazık ki Tarih Göstermekte Ve Şahitlik Etmekte Ve Tasdik Etmektedir ki : Ya Toplu İntiharlara Ya Parçalanan Aile Ve İnsanlara Ya Batan Şirket Ve Paralara Yada Topluca Sapkın İlişkilere Varan Bir Boyut Kazandığı Görülmektedir !...
Çünkü Akıl Eşit Olmadığı Gibi Tek Başına Hüküm Ve Tasdik Makamı da Değildir !... İnsan Olarak Kendimize Bakalım Ve Samimane Olarak Soralım ? Gelmiş Olduğumuz Yaşımıza Kadar Geçen Süreçte Almış Olduğumuz Kararlarda Hiç Hata Yapmadık mı ? Veya Tercihlerimizde Yanılmadık mı ? Evet Samimi Olalım Pek Çok Defa Bu Yanlışları Yaptık !.. Hatta Yapmayacağız Dediğimiz Halde Tekrar Bile Ettik !...
O Halde Kendi Eğitim Seviyemiz Yeter li mi? Ne Kadar Araştırma Yaptık Ne Kadar Zekiyiz Ne Derecede Muhakeme Yeteneğine Sahibiz ? Diye Düşünüp Bu Gibi İnsanı Felakete Ve Dehşet Verici Yanlışlara Götürecek Olan Kararlar Almadan Önce 1500 Senedir Kafamızdaki Ruhumuz Ve Kalbimizdeki Dehşetli Sorulara Cevap Veren İslam İlimlerini ,Alimlerini Ve Onların Kitaplarını İyi Okuyalım !.. Emin Olun Bir Takım “İslamdan” Kaynaklanmayan Ama “Şahısların” Kendi Yaşantılarından Kaynaklanan Bir Dizi Yanlışlara Bakıp İslam Hakkında Hüküm Vermeyelim !... Yoksa Deism Gibi Sapkın İnançların Tuzaklarına Düşebiliriz !..
’ta Bunu Bildiği İçin Bu Yanlışlara Düşmemek İçin Kitaplar Ve Peygamberler Göndermiştir !... Akıl, Deislerinde Belirttiği Gibi ’ın Bir Mahlûkudur, Her Mahluk Gibi O Da Sınırlıdır, Acizdir. Bu Aciz Ve Sınırlı Mahlûkun, Bütün İlahi Hükümlerde Hakem Kabul Edilmesi, İnsanı Sapık Anlayışlara, Yanlış Görüşlere, Bâtıl Felsefelere Götürür... Çünkü Aklın Akıl Olması Yeterli İlme Ve Tecrübeye Sahip Olması Gerekir !...
Cenâb-I Hakk Dileseydi Bütün Hükümleri Tevile Gerek Kalmayacak Şekilde Vaz’ Ederdi Ve Akla Fazla Bir İş Düşmezdi. İlâhî Hikmet Ve Rahmet Akla Da Bir Şeref Hissesi Ayırmış Ve Az Sayıdaki Bir Kısım Âyet-İ Kerimelerde Ve Hadis-İ Şeriflerde İnsan Aklını Tevil Etmeye Ve İçtihat Yapmaya Sevk Etmiştir.
İslâm Âlimleri Meseleyi Böyle Değerlendirmişlerdir. Yoksa, Söz Konusu Kaideyi, Kişinin Aklına Uygun Düşmeyen Dinî Hükümlerin Değiştirilmesine Yahut Reddedilmesine Açık Kabul Etmek, Elbette, Doğru Değildir. Akıl Yegâne Esas Ve Yanılmaz Ölçü Kabul Edildiğinde, Hakikat Farklı Renklere Bürünür, Değişik Şekillere Girer. Ve Sonunda, Ortada Hakikat Diye Bir Şey Kalmaz... İşte Bu Damardan Yola Çıkıp İslam Dinine Saldıran Deistler Asıl Mantıksız Ve Asıl “Ölçüsüz” Ve Asıl Hikmetsiz Hakikatsiz Davrananlardır !.. Çünkü Bunu Yaparken Bir Ölçüleri Yoktur !.. Bir Dayanak Noktaları Yoktur !...
Doğadaki Tasarımlar İse Bizim’ın Varlığına Götüren Sanatı İlahinin Bir Eseridir !... Kainat Kitabını Okuyup ı Bulmamızı Onun Eserlerine Bakarak Müessiri Görmekteyiz !... Buda İslamın Kuranın Hak Olduğunun Deistler Tarafından İkrarı Ve İspatıdır !....
Denilmiş ki :
El Cevap : Evet Her Tasarımın Bir Tasarımcısı Vardır . Bu Zaten İslam’ın Kuranı Kerimin Savunduğu Bir Hakikattır !.. Ama Bu Deizmi Bir İnanç Yapmaz ! İnanç Olduğunu İspat Etmez !.. Kim Söylüyor Bunu ? Onlar Böyle Dediği İçin mi Böyle ?
Arkadaşlar Bu Cenab-ı Hakkın Varlığını Eserleriyle , Eserlerindeki Kemalatla da Sanatını Gösterir !... Bu Sanat-ı İlahiyi Görmemiz İçin İse Kainattaki Yaratılmış Her Bir Zerreden Küre-i Arza Kadar Ve Kainata Kadar Her Şeyde’a Giden Bir Yol Vardır !.. Nakşeden Nakkaşın Nakışlarını Görüp ..Onu , Nakşeden Nakkaşın Eserlerini Görebiliriz !..
İslam’da Hurafe Yoktur Açık Ve Kapalı, Sığ Ve Derin , Görünen Ve Arkasındaki Görünmeyen Doğrular Ve Manalar Vardır !.. Temsiller Vardır !.. Her Şeyden Önce Bilinmesi Gereken Şudur Ki : Temsiller, Darb-I Meseller, Örnekler; Akla Uzak Görünen Bir Hakikatı Akla Yakınlaştırmak İçin Bir Dürbün Veya Numaralı Bir Gözlük; İnce Dakik Bir Hakikatı Anlayışımıza Yakınlaştırmak İçin Bir Mikroskop; Yüksek Bir Hakikata Ulaşmak İçin Bir Merdiven; Zahiren Dağınık Gibi Görünene Bir Meseleyi Toparlamak İçin O Meselenin Birlik Cihetini Gösteren Vasıtalardır.
Ya Da “Temsilin Hasiyeti Olan Akli Bir Şeyi Hissi Bir Şeyle Ve Aslı Olmayan Mevhum Bir Şeyi Muhakkak Ve Mevcut Olan Bir Şeyle Ve Gaib Olan Bir Şeyi Hazır Bir Şeyle Tasvir Etmektir.” ( İşaratü'l-İ'caz, 26. ve 27.ayet tefsiri.)
Buna Binaen Cenab- Hak Kur’an-I Kerim’de Temsillere , Darb-I Mesellere, Kinaye, Mecaz Yollarına Sık Sık Yer Vermiştir. Zira Kur'an Umumi Bir İrşad Edici Ve Öğreticidir. Muhatabları İse Umum İnsanlardır. İnsanların Çoğunluğu İse Halk Tabakasıdır. Halk Tabakası İse Ülfet Ettikleri Hissettikleri (Gördükleri, İşittikleri..Vs) Hayallerinde Daima Mevcud Olan Mana Ve Üsluplara Ve Misallere Aşina Olmuşlardır.
Bunlar Halk Tabakası İçin Bedihi Açık Kat’i Şeylerdir. Mücerred, Soyut, Akli Olan Hakikatları Anlamada Zorlanacaklarından O Yüksek Akli Hakikatların Onların Ülfet Ve Ünsiyet Ettikleri İfadeler, Tabirler, Meseller, Teşbihler, Örnekler İle Anlatılması Lazım Gelmektedir. Fakat O Gibi Temsil, İstiare, Teşbihlere Hakikate Geçmek İçin Bir Vasıta Nazarı İle Bakılmalıdır.
Şunu Da Bilmek Gerektir Ki Cenab-I Hak, Zatında Mümkinata Benzemediği Gibi Fiilinde, Sıfatında, Şuunatında (İşlerinde, Hallerinde) Da Mümkinata Benzemez. Peki ”Mahiyeti Mechul” ,”Mucizatı İle Malum” Olan Zat-I Akdesi Nasıl Tanıyacağız? Zatında, Mahiyetinde, Fiilinde Mümkinata Benzemeyen Zat-I Zülcelal Kendini Akıl Sahiplerine Eserleri İle Tanıttırdığı, Bildirdiği Gibi Temsil Ve Darb-I Mesellerle De Şuunatını, Fiillerini Bildirmiştir.
Bu Elmas Hükmündeki Hakikatleride Bize İlahi Kitaplarda, Yani Kur’an-ı Kerim İle Hz Ademden Hz Son İnsana Kadar Geçen Süredeki Tüüüüüm İnsanlara Bir Hakikat Bir Hitap Bir Rehber Bir Yol Gösterici Bir Nur Olduğu
C.C." longdesc="10" /> Kuranı Kerim İle Bildirmiş. Arada Geçen Yıllar Mekanlar Ve İnsanlık Ve İnsanlar İçin Seviyelerin Farklı Tabakatları Farklı Makamlarda Yazıldığı İçin Bunu Bize Anlatması İçin Kur’an-ı Kerimle Birlikte Başında Hz Ademle 124 Binden Fazla Peygamberler Göndermiş Sonunda da Hz. 
Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizle Kainata Hakikat Nuru Mührünü Vurmuştur !...
Hem Cenab-I Hak Vacib-Ul Vücuddur, Mümkinata Kıyas Edilmez. Vacibi Mümkine Kıyas Etmek Kıyas-I Maalfarıktır. Hem Getirilen Temsillerdeki Noksanlıklar, Kusurlar, Hakirlikler Temsile Aittir. Temsil Getirilen Şeye Ait Değildir.
Hem Temsiller ”Şuunat-I Rububiyeti Rasat Etmek İçin; Birer Sönük Küçük Dürbün”,”Şuunat-I Rubuubiyetin Hakikatını Tutamaz, İhata Edemez, Mikyas Olamaz; Fakat Baktırabilir”, “Temsillerdeki Zat-I Akdesin Şunatına Münasip Olmayan Tabirat, Temsilin Kusuruna Aittir”, “Birer Ünvan-I Mülahazadır, Birer Mirsad-I Tefekkürdür”, “Temsiller; Muhit Azim Bir Kanun-U Rububiyetin Küçük Bir Misalde Ucunu Göstermekle…”
Yoksa Aşağıdaki Deistlerin Dediği Gibi :
Değildir !..BuDüşüncede 1500 Yıldan Beri Ortaya Çıkan İslama Karşı Hakka Hakikate Karşı Görüşler Gibi Yooook Olup Gidecektir !.. Aslında Deizm Dinsizlerin Artık Son Dönemlerki Çıkan İlmi Akli Ruhi Ve Kalbi Deliller Karşısında'ı İnkar Edememeleri Ama Müslümanda Olamamaları Sebebi İle 'ı Kabul Edip Dini Ve Peygamberi Redlerinden Başka Bişiy Değildir !... Neyse Yavaş Yavaş Geliyorlar 
...
Deizm Diye Ortaya Atılan Hurafe Ve Yalanlar Ve Dolanlar Hakikatten Uzak Elmas Görünümü “Işıltısı Aldatan Cam Parçacıkları” Hükmünde Olup Beş Para Etmez Değersiz Bir Fikriyattır !...
Öyle ki Fikir Olarak Ortaya Çıkmadan Önce Bile
Hem’ın Kitaplarını (Bozulmadan Önceki Tevrat Ve İncili ) Ve Dahi Kur’an-ı Kerimi Eleştirirken Bile Çocukça Ve Mantıksızca Ve Hikmet Ve Hakikatten Uzaklaşarak Zahiri Manalarla Gökten İndirilen Kitaplar Cümlesini Eleştirerek Yapacak Kadar Sığdır !... Oysaki Yukarıdada Anlattığımız Gibi Bu Birer Temsildir !...
Hem Bunu Söylemesinin Nedeni İse Aslında Altında Yatan Sinsi Ve Haince Ve Hatta Dehşetli Bir Plandır. Çünkü Bu Söz Mustafa Kamal’in Mecliste İslam , Kur’an-ı Kerim Ve Peygaberimiz İçin Kullandığı Bir Sözdür !... Bu Yoldan Giderek Ülkemizdeki Kamalist Ve Add Üyelerini Kendi Dinsizlik Ve Çukur Fikriyatlarına Celp Etrmek İçin Kullanmıuş Olup Dindar İnsanlarla Bir Ayrışma Sağlamak Ve Bölünmeyi Arttırmaktır !... Dikkat Ediniz Sayfada ki İrtibat Adreslerinin Geneli Hep Amerikayı Göstermektedir !
Bu Paylaşımımda Deism.com Adında ki Sitenin İddialarına
’ın İzniyle Biiznillah Ve İnşaAllah Cevap Verilecektir. İnşaAllah Bu Batıl Fikriyatın İddialarını Yalan ve Çarpıtmalarına Yanıt Verilecektir...Denilmiş ki :
Deizm'in Sana Ve Topluma Sunacağı Pek Çok Şey Var.Deism Doğadaki Tasarımlar/Kanunlar Işığında Akla Ve Mantığa Dayalı Bir Tanrı İnancıdır. demiş ki:Deizm'in Sana Ve Topluma Sunacağı Pek Çok Şey Var.Deism Doğadaki Tasarımlar/Kanunlar Işığında Akla Ve Mantığa Dayalı Bir Tanrı İnancıdır.
El Cevap: Deizm’in Topluma Bize Ve Bana Ve Sana Sunacağı Pek Çok Şey Olduğu Bir İddiadır !.. Çünkü Nasıl ki Her Malın Bir Alıcısı Vardır Aynen Öylede Her Fikrin Her Düşüncenin Her Yaşam Şeklinin Bir Çıkışı, Bu Çıkışa Bağlı Alıcısı Veya Kabul Edenini Bulmak Mümkün Olmaktadır. Ama Bu Onların ”Doğru Bir Yaşantı Veya Bakış Açısı” Olduğunu Veya “ DostDoğru Bir Yolda ” Olduğunu Göstermez !... Size Bir Takım Şeyler de Suna Bilir Ama Acaba Bu Sizin Aradığınız Olabilir mi? İçinizdeki Boşluğu Ve Soru İşaretlerini Giderebilir mi?...
Mesela; Bu Gibi Sapık Ve Sapkın İnançların Veya Tarikatların Farklı Coğrafyalarda Ve Farklı Bölge Ve Zaman Dilimlerinde “Akıl Ve Mantık Ve Bilim Ve Hatta Özgürlük ” Gibi Söylemlerle (Tatlı İçine Saklanmış ZEHİR Gibi ) Ortaya Çıkıp Hak Din Olan Kur-an’ı Kerim Ve İslam’ı İnkar Ettiğini Ve Yalnızlık Ve Arkadaş Daveti Ve Fakirlik Ve Para Ve Merak Ve Pek Çok Veler Gibi Sebeplerle Taraftarda Topladığını Bunu Yaparken de; Taraftarlarını Kendilerine Bağımlı Hatta Köle Haline Getirebilmek İçin Çeşitli Yöntemlere Başvururlar, “Taraftarlarını Bağımlı Yapmak İçin Beyin Yıkama, Ferdi Ve Grup Terapileri, Psikoterapileri, Uyuşturucu Bağımlılığını Yaygınlaştırma, Gençliğin Cinselliğe Olan Zaafından Yararlanma Ve Eğlenceye Teşvik Etme Özgürlük Veriyoruz Eşitlik Adalet İstiyoruz Gibi Söylemlere Ve Yöntemlere Başvurduklarını” Sizlerde Görebilirsiniz...
Ama Gelinen Noktada İse Ne Yazık ki Tarih Göstermekte Ve Şahitlik Etmekte Ve Tasdik Etmektedir ki : Ya Toplu İntiharlara Ya Parçalanan Aile Ve İnsanlara Ya Batan Şirket Ve Paralara Yada Topluca Sapkın İlişkilere Varan Bir Boyut Kazandığı Görülmektedir !...
Çünkü Akıl Eşit Olmadığı Gibi Tek Başına Hüküm Ve Tasdik Makamı da Değildir !... İnsan Olarak Kendimize Bakalım Ve Samimane Olarak Soralım ? Gelmiş Olduğumuz Yaşımıza Kadar Geçen Süreçte Almış Olduğumuz Kararlarda Hiç Hata Yapmadık mı ? Veya Tercihlerimizde Yanılmadık mı ? Evet Samimi Olalım Pek Çok Defa Bu Yanlışları Yaptık !.. Hatta Yapmayacağız Dediğimiz Halde Tekrar Bile Ettik !...
O Halde Kendi Eğitim Seviyemiz Yeter li mi? Ne Kadar Araştırma Yaptık Ne Kadar Zekiyiz Ne Derecede Muhakeme Yeteneğine Sahibiz ? Diye Düşünüp Bu Gibi İnsanı Felakete Ve Dehşet Verici Yanlışlara Götürecek Olan Kararlar Almadan Önce 1500 Senedir Kafamızdaki Ruhumuz Ve Kalbimizdeki Dehşetli Sorulara Cevap Veren İslam İlimlerini ,Alimlerini Ve Onların Kitaplarını İyi Okuyalım !.. Emin Olun Bir Takım “İslamdan” Kaynaklanmayan Ama “Şahısların” Kendi Yaşantılarından Kaynaklanan Bir Dizi Yanlışlara Bakıp İslam Hakkında Hüküm Vermeyelim !... Yoksa Deism Gibi Sapkın İnançların Tuzaklarına Düşebiliriz !..
’ta Bunu Bildiği İçin Bu Yanlışlara Düşmemek İçin Kitaplar Ve Peygamberler Göndermiştir !... Akıl, Deislerinde Belirttiği Gibi ’ın Bir Mahlûkudur, Her Mahluk Gibi O Da Sınırlıdır, Acizdir. Bu Aciz Ve Sınırlı Mahlûkun, Bütün İlahi Hükümlerde Hakem Kabul Edilmesi, İnsanı Sapık Anlayışlara, Yanlış Görüşlere, Bâtıl Felsefelere Götürür... Çünkü Aklın Akıl Olması Yeterli İlme Ve Tecrübeye Sahip Olması Gerekir !... Cenâb-I Hakk Dileseydi Bütün Hükümleri Tevile Gerek Kalmayacak Şekilde Vaz’ Ederdi Ve Akla Fazla Bir İş Düşmezdi. İlâhî Hikmet Ve Rahmet Akla Da Bir Şeref Hissesi Ayırmış Ve Az Sayıdaki Bir Kısım Âyet-İ Kerimelerde Ve Hadis-İ Şeriflerde İnsan Aklını Tevil Etmeye Ve İçtihat Yapmaya Sevk Etmiştir.
İslâm Âlimleri Meseleyi Böyle Değerlendirmişlerdir. Yoksa, Söz Konusu Kaideyi, Kişinin Aklına Uygun Düşmeyen Dinî Hükümlerin Değiştirilmesine Yahut Reddedilmesine Açık Kabul Etmek, Elbette, Doğru Değildir. Akıl Yegâne Esas Ve Yanılmaz Ölçü Kabul Edildiğinde, Hakikat Farklı Renklere Bürünür, Değişik Şekillere Girer. Ve Sonunda, Ortada Hakikat Diye Bir Şey Kalmaz... İşte Bu Damardan Yola Çıkıp İslam Dinine Saldıran Deistler Asıl Mantıksız Ve Asıl “Ölçüsüz” Ve Asıl Hikmetsiz Hakikatsiz Davrananlardır !.. Çünkü Bunu Yaparken Bir Ölçüleri Yoktur !.. Bir Dayanak Noktaları Yoktur !...
Doğadaki Tasarımlar İse Bizim
’ın Varlığına Götüren Sanatı İlahinin Bir Eseridir !... Kainat Kitabını Okuyup ı Bulmamızı Onun Eserlerine Bakarak Müessiri Görmekteyiz !... Buda İslamın Kuranın Hak Olduğunun Deistler Tarafından İkrarı Ve İspatıdır !....Denilmiş ki :
Her Tasarımın Bir Tasarımcısı Vardır.Bu Sebeple Deism Doğal Bir İnaçtır, Sözde Gökten İnen Bir İnanç Değildir.Deism’in Doğasında Ve Felsefesinde , Sözde Gökten İndiğine İnanılan İslam, Hristiyanlı Ve Musevilik Gibi Dinlerin Temsil Ettiği Korkutma Ve Hurafeler Yoktur.(Bu Dinlere “Sözde Gökten İnme” Dinler Deniliyor Çünkü Onlar Tanrıdan Bir Vahiy Alındığını İddia Ediyor Ve Bu Dinler Çeşitli Ve Karışık Kutsal Kitaplara Dayandırılıyor). demiş ki:
El Cevap : Evet Her Tasarımın Bir Tasarımcısı Vardır . Bu Zaten İslam’ın Kuranı Kerimin Savunduğu Bir Hakikattır !.. Ama Bu Deizmi Bir İnanç Yapmaz ! İnanç Olduğunu İspat Etmez !.. Kim Söylüyor Bunu ? Onlar Böyle Dediği İçin mi Böyle ?
Arkadaşlar Bu Cenab-ı Hakkın Varlığını Eserleriyle , Eserlerindeki Kemalatla da Sanatını Gösterir !... Bu Sanat-ı İlahiyi Görmemiz İçin İse Kainattaki Yaratılmış Her Bir Zerreden Küre-i Arza Kadar Ve Kainata Kadar Her Şeyde
’a Giden Bir Yol Vardır !.. Nakşeden Nakkaşın Nakışlarını Görüp ..Onu , Nakşeden Nakkaşın Eserlerini Görebiliriz !.. İslam’da Hurafe Yoktur Açık Ve Kapalı, Sığ Ve Derin , Görünen Ve Arkasındaki Görünmeyen Doğrular Ve Manalar Vardır !.. Temsiller Vardır !.. Her Şeyden Önce Bilinmesi Gereken Şudur Ki : Temsiller, Darb-I Meseller, Örnekler; Akla Uzak Görünen Bir Hakikatı Akla Yakınlaştırmak İçin Bir Dürbün Veya Numaralı Bir Gözlük; İnce Dakik Bir Hakikatı Anlayışımıza Yakınlaştırmak İçin Bir Mikroskop; Yüksek Bir Hakikata Ulaşmak İçin Bir Merdiven; Zahiren Dağınık Gibi Görünene Bir Meseleyi Toparlamak İçin O Meselenin Birlik Cihetini Gösteren Vasıtalardır.
Ya Da “Temsilin Hasiyeti Olan Akli Bir Şeyi Hissi Bir Şeyle Ve Aslı Olmayan Mevhum Bir Şeyi Muhakkak Ve Mevcut Olan Bir Şeyle Ve Gaib Olan Bir Şeyi Hazır Bir Şeyle Tasvir Etmektir.” ( İşaratü'l-İ'caz, 26. ve 27.ayet tefsiri.)
Buna Binaen Cenab- Hak Kur’an-I Kerim’de Temsillere , Darb-I Mesellere, Kinaye, Mecaz Yollarına Sık Sık Yer Vermiştir. Zira Kur'an Umumi Bir İrşad Edici Ve Öğreticidir. Muhatabları İse Umum İnsanlardır. İnsanların Çoğunluğu İse Halk Tabakasıdır. Halk Tabakası İse Ülfet Ettikleri Hissettikleri (Gördükleri, İşittikleri..Vs) Hayallerinde Daima Mevcud Olan Mana Ve Üsluplara Ve Misallere Aşina Olmuşlardır.
Bunlar Halk Tabakası İçin Bedihi Açık Kat’i Şeylerdir. Mücerred, Soyut, Akli Olan Hakikatları Anlamada Zorlanacaklarından O Yüksek Akli Hakikatların Onların Ülfet Ve Ünsiyet Ettikleri İfadeler, Tabirler, Meseller, Teşbihler, Örnekler İle Anlatılması Lazım Gelmektedir. Fakat O Gibi Temsil, İstiare, Teşbihlere Hakikate Geçmek İçin Bir Vasıta Nazarı İle Bakılmalıdır.
Şunu Da Bilmek Gerektir Ki Cenab-I Hak, Zatında Mümkinata Benzemediği Gibi Fiilinde, Sıfatında, Şuunatında (İşlerinde, Hallerinde) Da Mümkinata Benzemez. Peki ”Mahiyeti Mechul” ,”Mucizatı İle Malum” Olan Zat-I Akdesi Nasıl Tanıyacağız? Zatında, Mahiyetinde, Fiilinde Mümkinata Benzemeyen Zat-I Zülcelal Kendini Akıl Sahiplerine Eserleri İle Tanıttırdığı, Bildirdiği Gibi Temsil Ve Darb-I Mesellerle De Şuunatını, Fiillerini Bildirmiştir.
Bu Elmas Hükmündeki Hakikatleride Bize İlahi Kitaplarda, Yani Kur’an-ı Kerim İle Hz Ademden Hz Son İnsana Kadar Geçen Süredeki Tüüüüüm İnsanlara Bir Hakikat Bir Hitap Bir Rehber Bir Yol Gösterici Bir Nur Olduğu
C.C." longdesc="10" /> Kuranı Kerim İle Bildirmiş. Arada Geçen Yıllar Mekanlar Ve İnsanlık Ve İnsanlar İçin Seviyelerin Farklı Tabakatları Farklı Makamlarda Yazıldığı İçin Bunu Bize Anlatması İçin Kur’an-ı Kerimle Birlikte Başında Hz Ademle 124 Binden Fazla Peygamberler Göndermiş Sonunda da Hz. Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizle Kainata Hakikat Nuru Mührünü Vurmuştur !... Hem Cenab-I Hak Vacib-Ul Vücuddur, Mümkinata Kıyas Edilmez. Vacibi Mümkine Kıyas Etmek Kıyas-I Maalfarıktır. Hem Getirilen Temsillerdeki Noksanlıklar, Kusurlar, Hakirlikler Temsile Aittir. Temsil Getirilen Şeye Ait Değildir.
Hem Temsiller ”Şuunat-I Rububiyeti Rasat Etmek İçin; Birer Sönük Küçük Dürbün”,”Şuunat-I Rubuubiyetin Hakikatını Tutamaz, İhata Edemez, Mikyas Olamaz; Fakat Baktırabilir”, “Temsillerdeki Zat-I Akdesin Şunatına Münasip Olmayan Tabirat, Temsilin Kusuruna Aittir”, “Birer Ünvan-I Mülahazadır, Birer Mirsad-I Tefekkürdür”, “Temsiller; Muhit Azim Bir Kanun-U Rububiyetin Küçük Bir Misalde Ucunu Göstermekle…”
Yoksa Aşağıdaki Deistlerin Dediği Gibi :
Yeterli Sayıda İnsan Deist Olduğu Zaman Akıl Ve Mantık, Korkuyu Ve Hurafeleri Ortadan Kaldıracak Ve Onun Olumlu Etkisi Tamamiyle Toplumların Bir Parçası Olacak.İşte O Zaman, Sözde Gökten İnen Dinlerin Saçma Sapan Şiddet Yanlısı Hurafelerine İnanan Milyarlarca İnsan Sahip Oldukları, Sonsuz Kişisel Ve Toplumsal Gelişme Sağlayacak,Tanrı Vergisi Akıllarının Etrafında Birleşecek demiş ki:
Değildir !..BuDüşüncede 1500 Yıldan Beri Ortaya Çıkan İslama Karşı Hakka Hakikate Karşı Görüşler Gibi Yooook Olup Gidecektir !.. Aslında Deizm Dinsizlerin Artık Son Dönemlerki Çıkan İlmi Akli Ruhi Ve Kalbi Deliller Karşısında
'ı İnkar Edememeleri Ama Müslümanda Olamamaları Sebebi İle 'ı Kabul Edip Dini Ve Peygamberi Redlerinden Başka Bişiy Değildir !... Neyse Yavaş Yavaş Geliyorlar ... Deizm Diye Ortaya Atılan Hurafe Ve Yalanlar Ve Dolanlar Hakikatten Uzak Elmas Görünümü “Işıltısı Aldatan Cam Parçacıkları” Hükmünde Olup Beş Para Etmez Değersiz Bir Fikriyattır !...
Öyle ki Fikir Olarak Ortaya Çıkmadan Önce Bile
Hem
’ın Kitaplarını (Bozulmadan Önceki Tevrat Ve İncili ) Ve Dahi Kur’an-ı Kerimi Eleştirirken Bile Çocukça Ve Mantıksızca Ve Hikmet Ve Hakikatten Uzaklaşarak Zahiri Manalarla Gökten İndirilen Kitaplar Cümlesini Eleştirerek Yapacak Kadar Sığdır !... Oysaki Yukarıdada Anlattığımız Gibi Bu Birer Temsildir !... Hem Bunu Söylemesinin Nedeni İse Aslında Altında Yatan Sinsi Ve Haince Ve Hatta Dehşetli Bir Plandır. Çünkü Bu Söz Mustafa Kamal’in Mecliste İslam , Kur’an-ı Kerim Ve Peygaberimiz İçin Kullandığı Bir Sözdür !... Bu Yoldan Giderek Ülkemizdeki Kamalist Ve Add Üyelerini Kendi Dinsizlik Ve Çukur Fikriyatlarına Celp Etrmek İçin Kullanmıuş Olup Dindar İnsanlarla Bir Ayrışma Sağlamak Ve Bölünmeyi Arttırmaktır !... Dikkat Ediniz Sayfada ki İrtibat Adreslerinin Geneli Hep Amerikayı Göstermektedir !
