Nur-u Kur’an İle Gördüm Ki, Birbiri İçinde Üç Küllî Dünya Var: Birisi, Esma-i İlâhiyeye Bakar, Onların Ayinesidir. İkinci Yüzü Ahirete Bakar, Onun Mezrasıdır. Üçüncü Yüzü, Ehl-i Dünyaya Bakar,Ehl-i Gafletin Mel’abegâhıdır.
Ehl-i Dalaletin Vekili Der Ki: "Ehadîsinizde Dünya Tel'in Edilmiş, "Cîfe" İsmiyle Yâdedilmiş. Hem Bütün Ehl-i Velâyet Ve Ehl-i Hakikat, Dünyayı Tahkir Ediyorlar. "Fenadır, Pistir" Diyorlar. Halbuki Sen, Bütün Kemâlât-ı İlahiyeye Medâr Ve Hüccet, Onu Gösteriyorsun Ve Aşıkane Ondan Bahsediyorsun?
El Cevap: Dünyanın Üç Yüzü Var:
Birinci Yüzü: Cenâb-ı Hakk'ın Esmâsına Bakar. Onların Nukuşunu Gösterir. Mânâ-yı Harfiyle, Onlara Ayinedârlık Eder. Dünyanın Şu Yüzü, Hadsiz Mektûbât-ı Samedâniyedir. Bu Yüzü Gâyet Güzeldir. Nefrete Değil, Aşka Lâyıktır.
İkinci Yüzü: Âhirete Bakar. Âhiretin Tarlasıdır, Cennet'in Mezraasıdır, Rahmetin Mezheresidir. Şu Yüzü Dahi, Evvelki Yüzü Gibi Güzeldir. Tahkire Değil, Muhabbete Lâyıktır. Sevilmeye Lâyık Olan Bu Yüzler: “İlâhî İsimlere Ayna Olma ” Ve “ Ahiret’e Tarla Olma” Yüzleridir.
Üçüncü Yüzü: İnsan’ın Hevesâtına Bakan Ve Gaflet Perdesi Olan Ve Ehl-i Dünya’nın Mel'abe-i Hevesâtı Olan Yüzdür. Şu Yüz Çirkindir. Çünki Fânidir, Zâildir, Elemlidir, Aldatır. İşte Hadîste Varid Olan Tahkir Ve Ehl-i Hakikat’ın Ettiği Nefret, Bu Yüzdedir.
Kur'an-ı Hakîm'in Kâinattan Ve Mevcûdâttan Ehemmiyetkârane, İstihsankârane Bahsi İse; Evvelki İki Yüze Bakar. Sahabelerin Ve Sâir Ehlullah’ın Mergub Dünyaları, Evvelki İki Yüzdedir.
Şimdi,Dünyayı Tahkir Edenler Dört Sınıftır:
Birincisi:Ehl-i Mârifettir Ki, Cenâb-ı Hakk'ın Mârifetine Ve Muhabbet Ve İbâdetine Sed Çektiği İçin Tahkir Eder
İkincisi:Ehl-i Ahirettir Ki; Ya Dünyanın Zarurî İşleri Onları Amel-i Uhrevîden Men'ettiği İçin Veyahut Şuhud Derecesinde İmân İle Cennet'in Kemâlât Ve Mehâsinine Nisbeten Dünyayı Çirkin Görür. Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'a Güzel Bir Adam Nisbet Edilse, Yine Çirkin Göründüğü Gibi; Dünya’nın Ne Kadar Kıymetdar Mehâsini Varsa, Cennet'in Mehâsinine Nisbet Edilse, Hiç Hükmündedir
Üçüncüsü: Dünyayı Tahkir Eder. Çünki Eline Geçmez. Şu Tahkir, Dünyanın Nefretinden Gelmiyor; Muhabbetinden İleri Geliyor.
Dördüncüsü: Dünyayı Tahkir Eder. Zira Dünya, Eline Geçiyor. Fakat Durmuyor, Gidiyor. O Da Kızıyor. Teselli Bulmak İçin Tahkir Eder. "Pistir" Der. Şu Tahkir İse; O da, Dünyanın Muhabbetinden İleri Geliyor. Halbuki Makbul Tahkir Odur Ki, Hubb-u Ahiretten Ve Mârifetullah’ın Muhabbetinden İleri Gelir.Demek Makbul Tahkir, Evvelki İki Kısımdır. Cenâb-ı Hak, Bizi Onlardan Yapsın. Âmîn Bi-Hürmeti Seyyid-İl Mürselîn.
Ehl-i Dalaletin Vekili Der Ki: "Ehadîsinizde Dünya Tel'in Edilmiş, "Cîfe" İsmiyle Yâdedilmiş. Hem Bütün Ehl-i Velâyet Ve Ehl-i Hakikat, Dünyayı Tahkir Ediyorlar. "Fenadır, Pistir" Diyorlar. Halbuki Sen, Bütün Kemâlât-ı İlahiyeye Medâr Ve Hüccet, Onu Gösteriyorsun Ve Aşıkane Ondan Bahsediyorsun?
El Cevap: Dünyanın Üç Yüzü Var:
Birinci Yüzü: Cenâb-ı Hakk'ın Esmâsına Bakar. Onların Nukuşunu Gösterir. Mânâ-yı Harfiyle, Onlara Ayinedârlık Eder. Dünyanın Şu Yüzü, Hadsiz Mektûbât-ı Samedâniyedir. Bu Yüzü Gâyet Güzeldir. Nefrete Değil, Aşka Lâyıktır.
İkinci Yüzü: Âhirete Bakar. Âhiretin Tarlasıdır, Cennet'in Mezraasıdır, Rahmetin Mezheresidir. Şu Yüzü Dahi, Evvelki Yüzü Gibi Güzeldir. Tahkire Değil, Muhabbete Lâyıktır. Sevilmeye Lâyık Olan Bu Yüzler: “İlâhî İsimlere Ayna Olma ” Ve “ Ahiret’e Tarla Olma” Yüzleridir.
Üçüncü Yüzü: İnsan’ın Hevesâtına Bakan Ve Gaflet Perdesi Olan Ve Ehl-i Dünya’nın Mel'abe-i Hevesâtı Olan Yüzdür. Şu Yüz Çirkindir. Çünki Fânidir, Zâildir, Elemlidir, Aldatır. İşte Hadîste Varid Olan Tahkir Ve Ehl-i Hakikat’ın Ettiği Nefret, Bu Yüzdedir.
Kur'an-ı Hakîm'in Kâinattan Ve Mevcûdâttan Ehemmiyetkârane, İstihsankârane Bahsi İse; Evvelki İki Yüze Bakar. Sahabelerin Ve Sâir Ehlullah’ın Mergub Dünyaları, Evvelki İki Yüzdedir.
Şimdi,Dünyayı Tahkir Edenler Dört Sınıftır:
Birincisi:Ehl-i Mârifettir Ki, Cenâb-ı Hakk'ın Mârifetine Ve Muhabbet Ve İbâdetine Sed Çektiği İçin Tahkir Eder
İkincisi:Ehl-i Ahirettir Ki; Ya Dünyanın Zarurî İşleri Onları Amel-i Uhrevîden Men'ettiği İçin Veyahut Şuhud Derecesinde İmân İle Cennet'in Kemâlât Ve Mehâsinine Nisbeten Dünyayı Çirkin Görür. Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'a Güzel Bir Adam Nisbet Edilse, Yine Çirkin Göründüğü Gibi; Dünya’nın Ne Kadar Kıymetdar Mehâsini Varsa, Cennet'in Mehâsinine Nisbet Edilse, Hiç Hükmündedir
Üçüncüsü: Dünyayı Tahkir Eder. Çünki Eline Geçmez. Şu Tahkir, Dünyanın Nefretinden Gelmiyor; Muhabbetinden İleri Geliyor.
Dördüncüsü: Dünyayı Tahkir Eder. Zira Dünya, Eline Geçiyor. Fakat Durmuyor, Gidiyor. O Da Kızıyor. Teselli Bulmak İçin Tahkir Eder. "Pistir" Der. Şu Tahkir İse; O da, Dünyanın Muhabbetinden İleri Geliyor. Halbuki Makbul Tahkir Odur Ki, Hubb-u Ahiretten Ve Mârifetullah’ın Muhabbetinden İleri Gelir.Demek Makbul Tahkir, Evvelki İki Kısımdır. Cenâb-ı Hak, Bizi Onlardan Yapsın. Âmîn Bi-Hürmeti Seyyid-İl Mürselîn.