Deist Ve Ateistlere Cevaplar

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Mühim Bir Soru : Bilim Bir Şeyler Buldukça Dindarlar, Ne Yapıp Ne Edip Bi Şekilde Kendi Kitaplarında Bu Şeyin Zaten Olduğunu Söylüyorlar. İş Onu Bilim Söylemeden Önce Söylemekte Tabii ? Suale Cevaptır İnşaAllah

    Admin
    Admin
    Efendi Hazretleri
    Efendi Hazretleri


    Mesaj Sayısı : 92
    Puan : 240
    Kayıt tarihi : 03/08/10
    Yaş : 43
    Nerden : İslambol İnşaAllah

    Mühim Bir Soru : Bilim Bir Şeyler Buldukça Dindarlar, Ne Yapıp Ne Edip Bi Şekilde Kendi Kitaplarında Bu Şeyin Zaten Olduğunu Söylüyorlar. İş Onu Bilim Söylemeden Önce Söylemekte Tabii ? Suale Cevaptır İnşaAllah Empty Mühim Bir Soru : Bilim Bir Şeyler Buldukça Dindarlar, Ne Yapıp Ne Edip Bi Şekilde Kendi Kitaplarında Bu Şeyin Zaten Olduğunu Söylüyorlar. İş Onu Bilim Söylemeden Önce Söylemekte Tabii ? Suale Cevaptır İnşaAllah

    Mesaj tarafından Admin Perş. Ağus. 19 2010, 17:49

    Selamun Aleykum

    Deizm Forum Sitesinde Yer Alan Bir Ehl-i Deist'in İddiasına Cevaben Ehl-i Gaflet Ve Dalaletin Gayet Mühim Bir Suale Verilen Çok Ehemmiyetli Bir Cevabı Burada Yazmağa Münasebet Geldi İnşaAllah. Çünkü Bu Fakir Bu Hakikat Dersini Çok Kere Kör Gözlere Gösterir Derecesinde Sitede Değinmiş Ve Bir
    Hiss-i Kablelvuku İle Biricik Peygamberimizden Gelen Feyz-i Manevi Ve Kıymetli Üstatlarımızdan Aldığımız Değerli Derslerimizle Yanıtlayacağız İnşaAllah Bi İznillah.

    Bilim Bir Şeyler Buldukça Dindarlar, Ne Yapıp Ne Edip Bi Şekilde Kendi Kitaplarında Bu Şeyin Zaten Olduğunu Söylüyorlar. İş Onu Bilim Söylemeden Önce Söylemekte Tabii .

    Ehl-i Gaflet Ve Dalaletin Gayet Mühim Bir Suale Verilen Çok Ehemmiyetli Bir Cevabı Burada Yazmağa Münasebet Geldi. Çünkü Bu Fakir Bu Hakikat Dersini Çok Kere Kör Gözlere Gösterir Derecesinde Sitede Değinmiş Ve Bir Hiss-i Kablelvuku İle Biricik Peygamberimizden Gelen Feyz-i Manevi Ve Kıymetli Üstatlarımızdan Aldığımız Değerli Derslerimizle Yanıtlayacağız İnşaAllah Bi İznillah.

    Sayın Site Sakinleri Ve Kıymetli Misafirlerimiz İş Bu Ki Kur’an-ı Kerim Haktır.İspatı “İslam'i” Bölümlerinde de Muhtelif Pek Çok Konuda İspat İle Kati Bir Surette Kör Gözlere Gösterecek Şekilde Yapılmıştır İnşaAllah. İş Şu Ki Ehl-i Deistlerin İddia Ettiği Şekilde Değildir. İşin Aslı Olan Bu Hususu Daha İyi Bir Şekilde İzah Etmek İçin Hemen Deist Formülizasyonumuzu Kullanalım İnşaAllah :

    Neydi Bu Formülümüz Bir Kere Daha Hatırlayalım :

    1. Önce İddia Ettikleri Konu “Varsa” Hakkında Önünü Arkasını Keserek Cımbızla Kelimeleri Seçip Yazıyorlar !.Eğer Öyle Bir Konu Yoksa Cımbızla Seçecek Bir Durum Olmadığı İçin “ Direk” Element Uydurur Gibi Hemen Uyduruyorlar Ve Hemen Yalan Yanlış Yorum Getiriyorlar.

    2. Sonra Kendilerini Bu Yalana İnandıyorlar. Ve Zannediyorlar ki Müslümanlarda Bu Uydurmaya İnanıyorlar. Pek İlmi Ve Fikri Yazıda Okumadıkları İçin Kulaktan Dolma Bir Takım Bilgileri İslam’a İstinat Ederek Ondan Sonra Eleştiriyorlar. Ve İddiaları Başlıyor.

    3. Siz Çıkıyorsunuz O Ayetin Veya Alıntı Yapılan Kısmın Önünü de Arkasını da Yazarak Yüksek Nazarlarına Sunuyorsunuz. Ve Bu İddialarını Çürütüyorsunuz. Bunları İlmi Ve Bilim Verileri İle de Destekliyorsunuz Karşınıza Buna Mütakip En Ufak Bir İlmi Ve Bilimsel Veri Sunulmuyor. Yada Sunduklarını Sandıkları Bir Takım Kulaktan Bilgileri Söylüyorlar. Pek Ehemmiyetsiz Olan Bu İddiaları‘da Çürütürseniz Hemen Hakaret Yiyorsunuz... Acizliğini Bu Şekilde Kapatmaya Çalışıyorlar !...

    El Cevap , Şimdi Bulgularımızı Formüle Yerleştirelim İnşaAllah:

    İftira Neydi : Bilim Söylemeden “Önce” Kur’an-ı Kerim’in Hakikatlerinin Söylenmesi Ve İnanan İnsanların Bunu Paylaşmaması Yada Paylaşamaması İddiasıydı. Hemen Bunu Soru Haline Getirerek Yanıtlayalım İnşaAllah …

    Kur’an-ı Kerim Bu İlmi Ve Fikri Hakikatleri Söylemiyor Mu ?

    Hayır Yüz Bin Kere Hayır.! Ağız Dolusu Hayır. Kur’an-ı Kerim 571 Senesinden Günümüze Değin Her Ramazan Ayında Yaptığı Mukabelelerle, Her Cuma Okunan Kur’an-ı Kerim Ayetleri İle, Her Namazda Okunan Sure-i Celileler İle, Her Gün Ve Her Vakit Tekrarlanan Muhtelif Ayet-i Kerimelerle 1400 Senedir Her Gün 100 Er Defa Biner Defa Defalarca Defaatle Okunuyor Ve Bu Hakikatler Söylüyor. Lakin Görüldüğü Gibi Yalan Ve Atılan Çamur Ve İddialar Göstermektedir Ki Katılaşan Kalpler Körelen Gözler Tıkanan Kulaklar Bu Hakikati Duymuyor. Fıtratlar Yabancılaşmış !...

    İlmi Kelam ,Kur’an-ı Kerim Mucizül Beyanda Ve Rasuli Ekrem Aleyhisselatu Vessellem Efendimizin Üstün Belagatında Bilinmelidir Ki ; Her Bir Cümlenin Makamı Ayrı, Mak’adı (Oturacağı Yer) Ayrı, Maksadı Ayrıdır !..
    İşte Bu Noktada, Tahkik Devreye Giriyor.. Bu Durumda Da Algılama… Algılama Süreci Zarfında Kişinin Kendi Alemindeki Algılamaya Konu Olacak Olan Manevi Perdelerin Süzgecinden Geçtikten Sonra Anlama. Anladığını da Anlamlandırma Hususu Hususen Pek Ehemmiyetlidir. Kelamın Kuvvetli Bir Tahkiki Makam, Mak’adını Ve Maksadını Gösteriyor. Her Şeyi Yerli Yerine Koyuyor, Meseleleri Hallediyor, Müşkülleri Çözüyor. Mesela:

    Sıradan Bir Kitabı, Değişik Kültür Seviyesindeki Her Yaş Grubundan Kişiler Okuyabilir. Okuyan Herkes, Okuduklarından Bir Hisse Alır, Ama !!! İnsan Fıtraten Önce Algılar ! Sonra Algıladığını Anlar! Eğer Bir Kişi İslami Yaklaşımlar Olan Kur’an-ı Kerimi Ve Hadis-i Şerifleri Deist Ve Ateizm Ön Yargıları Perdesi Süzgecinden Geçirmeden Algılarsa O Zaman Hakkı Ve Hakikati Algılayamaz. Velev ki Daire-i İslam da Kişinin Algıladığı Ve Anladığı İle Başlar Bitmez! Kişinin Aldığı Değildir, Anladığı da Değildir. Alıp Kalbine Koyduğu, Gönlünde Saklaya Bildiği Kendisinindir.. Latif Ve Letaiflerindekilerdir… His Ve Hissiyatındakidir. Külli Manada Ruhuna Nakşeden Nakkaşın Nakşettiğidir Asıl Onun Olan … Biraz Daha Mana Aleminde Derinleşecek Olursak; Ruh Dairesinde İdrakine Yerleştirdiği Kendi İstidat Kabı Kadardır. Evet, Herkes Kabı Kadar Alır. Bu Bir Hüküm.. Bir Sünnetullah Kanunudur.. Bakınız Denizlere, Deryalara.! Hamsi Balığı da Su İçer, Balina da.. Peki, O Zaman Kur’an-ı Kerim Ve Kanunları Ve Hükümleri İle, Hadis-i Şeriflerle Birlikte , Bir Kitap Yahut Bir Metin Hakkında Farklı Bakış Ve Yorumlar Nasıl Ortaya Çıkarıyorsunuz? Aleminizde Farklı Düşünceler Nasıl Oluşuyor?

    Çünkü Algı Ve Anlama Dairesini Mutlak Son Olarak Gördükleri İçin. Ama Bizim İçin Mutlak Son Akıl Dairesi Değildir !

    Hatta Daha İlerisi, Bazen Bir Metin İle İlgili Münakaşalar Alıp Başını Gider, Toz Dumana Karışır, Gürültüler Çıkar. Nedir Bunların Sebebi? Evet, Evvela Bir Hakikatin Altını Çizmek Lazım.. Her Okuyucu, Nitelikli Değildir; Her Nitelikli, Donanımlı Okuyucu Da İyi Bir Yorumcu Değildir. Okunan Metin “Üslub-u âliye” İle Kaleme Alınmışsa; Her Kişi Mana Deryasının Derinliklerinde Kulaç Atamaz. Tufeyliler Ancak Sahil Şeridinin Kıyılarında Dolaşır Dururlar. Gavvas Olanlar, Deryaya Dalar, Mücevheratlar Çıkartırlar. İman Nazarı İle Bakmayanlar, Tahkik-i Bir İman Gözlüğünü Takamayanlar, Peçelerin Arkasında Gizlenmiş O Nazeninleri, O Hasnaları Göremezler.

    Haşiye: ( Yani Bırakınız Müslüman Bir Hanımı, Edep Ve Ahlak-i Kuraniye Ve Ahlak-ı Muhammediye Noktasından Bakılınca Bir Bayan En Büyük Hazinesi Olan “İffetini” Eşi Olacak Kişiye Saklar. Eşi Olmadan En Büyük Hazinesini Yabancı Mahrem Erkeklere Açmaz!. Bu Cihetle ,Buradaki Peçe Manası İnce Bir Tasavvufi Anlam İçerir. Bilmeyenler Veya Yakalayamayanlar İçin Kısa Bir Haşiye İle Mana Ve Anlam Pencerelerine Ayinedarlık Yapmak İsterim ki. Siz İslam’a Ve İslami Hükümlere Gönül Genişliği Ve Tam Bir Teslimiyetle Yaklaşmadığınız Müddetçe Dünyadaki Hiçbir Kanun Ve Hiçbir İlim İçindeki Mana Ve Sırların Peçesini Size Açmayacaktır… )

    İlm-i Hikmetten Mahrum Olanlar Kelamın Semerelerini Bilemez, Zerafet Ve Letafetini Hissedemezler. İlm-i Belağatten Bî-Haber Olanlar Kelamın Maksadını, Makamını, Mâba’dini, Makablini, Fehvasını Anlayamazlar. Zihnî Melekelerini Geliştirmemiş Olanlar, Kelamdaki Maksadı, Maksadın Mak’adını Kestiremezler; Mana Ve Maksadı Ya İfrata Çeker, Ya Tefrite Düşürürler. ( Ne Yazık Ki Burada Olduğu Gibi )

    Kıymetli Hocalarımdan İlm-i Kelam Üstadı Şener Hoca Efendiden Öğrendiğimiz Gibi : Evet, Yorum, Bir Sanat, Bir Güzelliktir.. O Sanatı İlim Dokur, Hikmet Giydirir, Zerafet Ve Belagat Sahneye Çıkartır. Letafet Işıklandırır Ve Hakikat, Üslub-u Kelam İçinde Arz-ı Endam Eder. O Sanatta Tasnif Vardır, Tahlil Vardır, Terkip Vardır; Bakış Keskin Ve Derindir; Mahir Ellerde, Mana Tabakaları Hamurun Açılıp İnceldiği Gibi İnce Sırlar Açılır; Sanat İnceliği, Fikir Derinliği İçinde Kelam Huri Misal Letafet Ve Zerafeti İle Kendini Gösterir, Cilvegîr Olur; O Sanat Güzelliği, O Yorum İktidarı Gönlünüzü Mest Eder, İdrak Harmanınızı Açar, Hayalleriniz Güzelleşir.. Düşüncenin Tadını, Lezzetini, Hisseder, Zevklenirsiniz.. Firdevsî Bir Cenneti Yaşarsınız O An.. Bütün Latifeleriniz Telezzüz Eder, Belki Tekeyyüf Eder.

    İşte Bu Hakikat İçin Önce İman Etmelisiniz. İman Anahtarı İle Mana Kapısından İçerisi Girmediğiniz Sürece Gerçek Mana Ve Anlama Ulaşamayacak Ve Ne Yazikki Hep Tüfeyil Kalacaksınız.

    Çünkü : Ehl-i İman İman Ettikleri İçin Amentüde İttifak Ederler. Allah C.C.’tan Gelip Allah C.C.’a Gideceğimizi Bilirler. Dolayısı İle Ehl-i İman İle Ehl-i Kıble İle Ehl-i Hak İle Ehl-i Dünya Arasındaki Fark İlimin Yazıldığı Yer Ciheti İle Değişim Kaydeder. Lakin. Algıladığınız Sizindir. Algıladığınızda Değil Anladığınız Sizindir. Anladığınızda Sizin Değildir Anlamlandırdığınız Sizindir. Anlamlandırdığınızda Sizin Değildir.Yaşadığınız Sizindir.Buda İlmi Muhafaza Ettiğiniz Yere Göre Hayattar Olacaktır. Kağıda Yazmada Ortağız, Akıla Yazmada da Ortağız. Ama Sizler İçin Son Ve Mutlak Değer Manasına Gelen Akıl Dairesi Son Daire İken… Sizin Başlangıcınız Olduğu Yerde Bitişiniz Başlarken… Bizim Başlangıcımız Başlar. Biz Hak Ve Hakikatleri Akıl Gibi Dar Bir Daireden Kalp Gibi En Geniş Ve Cami Bir Daireye Taşırız. Hislerimize Hissiyatımıza Taşırız. Letaif Ve Latifelerimize Taşırız. En Sonda Hakikatleri “Ruhumuza” Kazırız.

    İşte O zaman Bunların Hepsini Cami Bir Şekilde Ele Alıp Külli Bir Mana İle Alemimizden Ufuklara Mana Denizinde Anlam Derinliklerine Taşıya Biliriz. Çünkü Kağıttaki Kitaptaki Yazı Silinir… Akılda Bilgi Ölünce Kurtlara Yem Olur. Ama Ruh Ahirete Medar Olduğu İçün, Sonsuz Ve Baki Kalır !!!.. Cennete Medar Bir Anlam Kazanır. Nasıl Ki Bir Toğum Karanlık Bir Toprağın İçine Girip Çıktıktan Sonra Daha Cami Ve Daha Külli Ve Daha Sanatlı Bir Hal Alıyor. Aynen Öylede İnsanda Ölüp Kara Toprağa Girdikten Sonra Dünya Hayatındaki Ruhuna Kazıdığı İman Hakikatleri Nispetinde Kök Salıp Cami Ve Külli Bir İman Ağacı Olarak Ahirette Filizleniyor. Dolayısıyla İman Eden Birisinin Son Nefesi ! Hakikat Manasıyla “İlk” Nefesidir … Doğru Ve Tam Ve Hatta Hiç Ahiret Bilinci Olmayan Siz Deist Ve Ateistlerin İse Ne Yazık Ki İman Anahtarı Elinizde Olmadığından Dolayı, Hakikat Hazinelerinin Kapısını Açamıyor Ve Bu Nispetle En Basit Bir Meselde Bile Tüfeyil Kalabiliyorsunuz...


    • Nasıl Ki Kur’an-ı Kerim de Yazması Ve Kur’an-ı Kerimin Söylemesi Ayrıdır. Aynen Öylede Bunun İnsanlar Araştırılması Ve İncelenip İncelenmemesi Gibi Anlaşılmış Olması Veya Anlaşılamamış Olması Apayrıdır.


    • Çünkü İnsanlar Mevcut Bilimsel Ve İlmi Verileri Makamlarına Konumlarına Ve İşgal Ettikleri Bu Makamlardaki Anlamlaştırdıkları Fikirlerine Ve İlimlerine Göre Hüküm Vermektedirler. Bunun Yanında da Sosyal Çevreleri Ve Kişisel Görüşleri de Hangi Kitap Olursa Olsun Etkili Olmaktadır. Dolayısıyla Objektif Yaklaşılmaması da İnsanların Kendi Hatasıdır.


    • Kişilerin Araştırmaması Yada Yapmış Oldukları Araştırmaları Kendi Branşları Penceresinden Yapmamış Olmaları Kur’an-ı Kerimin Hatası Değildir ki. Çünkü Kim Neye Nasıl Bakarsa Kendi İlmi Ve Fikri Çapı Dairesinde Bir Yorum Ve İzah Getire Bilir. Bunu 5 Yaşındaki Bir Çocuğun Anlayacağı Bir Misalle Daha Çok Açmak İsterim:


    • Mesela Bir Mimar İçin Süleymaniye Cami Muhteşem Bir Tasarım Harikasıdır. Bir Hattat İçin Açık Hava Hat Sanatı Sergisidir. Bir Nakkaş İçin Nakşı Nakşeden Nakşının Sergilendiği Bir Nakıştır. Bir Tarihçi İçin Tarihi Bir Eserdir. Bir Müslüman İçin Bir İbadethanedir Bir Turist İçin Resim Çekilecek Tarihi Bir Eserdir. Ve İlahi Ahir. Görüldüğü Gibi Allah C.C.’ın Yarattığı Her Şeyde Tefekkür Cihetiyle Marifetullah Sınırsızdır. Sınırlı Olan Onu Yorumlayan İnsanın İlmidir. Marifetullah’ı Bulan Akabinde Muhabbetullah’a Ulaşır ki O Makam Ayrı Bir Keyfiyettir ! İman Etmeyene Anlatılmaz Anlatılsa da “Anlayamaz” …


    • Nitekim Birazdan İnşaAllah Daha Ayrıntılı Cevap da Vereceğimiz, Serhat Beyin “Her Zamanki Gibi İddia Ettiği Gibi“ Bu Tarzda Araştırma Yapanlar Kur’an-ı Kerimden Yola Çıkarak Bir Çok İlmi Ve Fikri Bulgulara Ulaşmayı Başara Bilmişlerdir. Yoksa İddia Edildiği Gibi Değildir. Mesela Kaptan Cousteau Kur’an-ı Kerimdeki İki Deniz Arasına Set Çektik Ayet-i Kerimesini Ferdiyet Gözlüğü İle Ve Ülfet Perdesi İle Değil de Denizci Bir Kaşif Kaptan Gözlüğü İle Bakıp Okumuş Olsa İdi Tatlı Su Ve Tuzlu Su Ayrımını “Bunu Keşfetmeden Daha Önce Veya İspat Etmeden Daha Önce” Yapamaya Bilirdi. Çünkü Elinde Gerekli Materyal Yoktu. Ama Vaktaki Bu “Keşif Ve Buluş Gerçekleşti” Ondan Sonra Okununca Sırrı Daha Anlaşılır Oldu. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim İlimi Değil İlim Kur’an-ı Kerimin Gerisinde Kaldığı İçin Hakikatini İspat Ettiği İçin Genelde Önce İlmi Veriler Gün Işığına Çıkıyor Sonra Kur’an-ı Kerimde Yer Aldığını Görüyoruz. Çünkü Kur’an-ı Kerim Haktır ! İspata Muhtaç Değildir. İspata Muhtaç Olan İlimin Ortaya Sunduğu Tezlerdir!.


    • Kur’an-ı Kerim’in Mevcut İlmi Ve Fikri Bulguları İçinde Barındırması Ayrıdır ! Bu İlmi Ve Fikri Bulguları izah Edebilecek İnsanların Akıllarına Yaklaştıracak Teknoloji Ve Bilimin Yeterli Seviyede Olamaması da Bunda Etkilidir.!. Nitekim Pek Çok Allah C.C. Dostu Ve Evliya-i Kiram Pek Çok Defa Defaatle Bu Hususa Değinmişlerdir. Bildikleri Halde Açıklayamadıklarını “ Biz Öyle Hakikatlere Muhattap Olduk ki Bunları Anlatacak Kelimeler Ve İzahat Bulamıyoruz “ Demekle Yetinmişlerdir.

    ( Devam Edeceğiz İnşaAllah )

      Forum Saati Perş. Mayıs 16 2024, 12:20